15 Ağustos 2007 Çarşamba

Bidon Kafa

ŞARIL şarıl bedava su varken, baraj yapacağına, dünyanın en uzun borusunu döşeyip, taaa Rusyalardan en pahalı gazı getiriyor...

Depo yok.

Depo var...

Su yok.

Suyu bulsa...

Boru yok.

Boru döşese, o döşeyene kadar zaten su kuruyor.

*

Yani darılmayın ama, hakikaten Allah cezanızı versin be kardeşim.

*

Bakıyorum televizyonlara...

Şöhret olmuşsun yahu!

BBC, CNN hep seni gösteriyor.

Akmayan çeşme başında, elindeki boş bidonu kameraya sallayarak, "elim kırılsaydı" diye bağırıyorsun.

*

Hiç bağırma.

Senin paranla sana köfte ekmek ısmarladılar, hizmet sandın... Sudan ucuz senin oyun.

Hiç bağırma.

*

Düşün şöyle bir...

Maazallah CHP-MHP iktidar olsaydı, ne diyeceklerdi?

"Uğursuz bunlar..."

"Bereketsizler..."

"Geldiler, kuruttular..."

Demeyecekler miydi?

Diyeceklerdi.

Sen de kafanı emme basma tulumba gibi sallayarak, "he valla" demeyecek miydin?

Diyecektin.

Hatta, şu anda tek satır bile susuzluktan bahsetmeyen liboşları, satılık kalemleri okuyup okuyup, "şerefsiz bu laikler" demeyecek miydin öfkeyle?

Diyecektin.

Hiç bağırma.

*

Bak şimdi sen, çoluk çocuk kokarcaya döndün, Afrikalılar gibi fellik fellik yıkanacak dere arıyorsun...

Senin sırtından koltuk sahibi olanlar, borsa vurgunu yapanlar, ihale kapanlar, dolar-faiz volisi vuranlar ise, Perrier’le San Pellegrino’yla jakuzide banyo yapıyor, köpük köpük.

*

Reina’da sular kesik mi sanıyorsun, a benim bidon kafalım?

*

Şimdi iyi dinle...

Yap elini yumruk.

Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa...

Ne duydun?

"Donk donk" di mi?

*

Sen önce onu doldur.

Su kolay.

Hiç yorum yok: