15 Ağustos 2007 Çarşamba

Devletler nasıl yıkılır

Tarihin doğru okunması gösterir ki devletler, ordularla yıkılmazlar; iç çatışmalarla yıkılırlar. Düşman orduları, çatışma ile birbirine düşmüş bir halkı kolayca tepelediği için, yıkan gücün o olduğu sanılır.Sosyologlar da bu gerçeği görerek olayların nedenini içeride aramışlardır.Büyük Arap toplumbilimcisi İbni Haldun, 'Bir devletin yöneticisi o milletin halkından olmalıdır.' derken bunu söylüyordu. Aynı düşüncesi modern dönemin ünlü sosyal bilimcilerinden A. Toynbee daha değişik bir cümle ile daha açık ifade eder ve der ki: 'Milli duygusunu yitirmiş toplumlar, çökerler.'Milli devletler son 300 yıl boyunca Avrupa'da ve dünyanın diğer bölgelerinde ortaya çıkmıştır. Türk milleti de Gök Türk İmparatorluğu diye bildiğimiz büyük devleti yarattığı süreçte, milli devlet anlayışını kendiliğinden bir biçimde ortaya koymuştur. 1400 sene önce Türk milletinin ve onun hakanının dünyayı yönetmek üzere yaratıldığını söyleyen, 'Ey Türk titre ve kendine dön!' diyen bu anlayış; öncesinde ve sonrasında onlarca büyük devlet kurmuştur.Milli kimliği ile devlet kuran Türkler; bu kimlikten uzaklaşmaya başlayınca da iç kargaşaya ve bölünmeye doğru yol almışlardır.BUGÜNÜ DOĞRU OKUMAKTürkiye Cumhuriyeti, Türk kimliğini unutan Osmanlı devleti çökünce, onun yerini alan bir devlettir. Atatürk'ün işaretiyle Türk kültürünü itici güç kabul eden bu devlet; şu sıralarda, milli kimliğinden uzaklaştırılmaktadır.İbni Haldun'u hatırlayalım: Bir milletin başında, o milletten olan yönetici bulunmalıdır; yoksa devlet bunalıma girer Peki acaba, bugün bizi yöneten Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Ben Türk'üm!' diyebiliyor mu? Bir kişinin Türk olması için illa da Türk kökenden gelmesi şart da değildir. Zihniyet olarak Türk milletinden olduğunu içselleştiren kişi Türk sayılır. Soruyorum: Sayın Erdoğan, Türk milletinden olduğunu samimi olarak kabul etmiş midir? Etti ise bunu söyleyebilir mi? Bunu söylediği an, bizim de söyleyeceğimiz bir şey kalmaz. Fakat ben şimdiye kadar bunu duymuş değilim. İnsanların etnik kökeninin peşinde değilim. Fakat; Türkiye'yi yöneten bir insanın Türk kimliğini içselleştirmesi, kabullenmesi çok önemlidir. Bunu söylemesini Sayın Başbakan'dan hep bekleyeceğim.Bir de Toynbee'nin temel fikrini hatırlayalım: Milletler, milli kimliklerini unuttukları zaman, çökerler.Türkiye'de son yıllarda işte bu iş dört koldan tezgahlanıyor. Avrupa Birlikçi liberaller, Kürt ırkçısı PKK'lılar, İslam devleti hayaliyle yaşayan gericiler Türk kimliğine küfredip duruyorlar. Amaç, Türk milletine, kendi milli kimliğini kötü göstermek; bunun yerine de dini veya Avrupa hayalini yerleştirerek toplumu birbirine düşürmek. Kamuoyu araştırmalarına göre, kendisini önce Türk sayanların oranı yüzde 10'lara gerilerken, Müslüman sayanların oranı yüzde 50'lere tırmanmış bulunuyor.Sakın ola ki Müslüman olmaya karşı çıktığım sanılmasın. Fakat, modern devletler dinsel kimlikle değil milli kimlikle kurulmuşlardır. Bugün dünyada 54 Müslüman devlet bulunuyor. Fakat din bağı, bu devletlerin işbirliği yapmalarına hiç katkı yapmıyor. Türkiye'yi 1. Dünya Savaşı sırasında arkadan vuranlar, Müslüman kardeşlerimizdi. Bunu da milli kimlikleri adına yaptılar. Demek ki en katı Arap Müslümanları bile, Araplık adına Hıristiyan Batı ile savaşan Türkleri arkadan vurabilmişlerdir.Peki bize ne oluyor da milli kimliğimizi ikinci plana itiyoruz?'Türk olmaktan utanç duyuyorum.' diyen yobaz takımıyla el ele veren batı emperyalizmi; Türkiye'den Türk kimliğini atarsa; bu toprakları kolayca ele geçireceğini biliyor. Atatürkçülerin AB zihniyetine karşı çıkmasının sebebi de işte bu tehlikeyi görmeleridir. Müslüman kardeşlerimizin vatan sevgisi vardır, biliyoruz. Ama o sevgiyi kırılmaz çeliğe dönüştüren de milli duygudur. Milli duygu dine engel değildir ama din, bugün milli duyguyu yok etmek için kullanılıyor. Vatanını, milletini seven Müslümanların bu oyuna karşı çıkması gerekir. Yoksa; Türkiye iç çatışmalara düşecek; varlık sorunu ortaya çıkacaktır.Bunu, vatan hainleri dışında kim isteyebilir ki.Rıza Zelyut

Hiç yorum yok: